Androcur, etkin maddesi cyproteron asetat olan bir ilaçtır. Bu ilaç, hormonlarla ilgili çeşitli sağlık sorunlarını tedavi etmek amacıyla kullanılır. Androcur, özellikle erkeklerde prostat kanseri tedavisinde ve kadınlarda aşırı kıllanma (hirsutizm) gibi durumların yönetiminde etkilidir. Cyproteron asetat, bir anti-androjen olarak bilinir, yani vücuttaki androjen hormonlarının etkilerini bloke eder. Androjenler, erkeklerde testosteron gibi hormonlardır, ancak kadınlarda da belirli seviyelerde bulunur. Androcur Ne İçin Kullanılır? Androcur'un kullanım alanları geniştir ve cinsiyete bağlı olarak değişebilir. Erkeklerde: Androcur, genellikle ileri evre prostat kanserinin tedavisinde kullanılır. Prostat kanseri, testosteron hormonunun etkisiyle büyüyen bir kanser türüdür ve Androcur, testosteronun bu üzerindeki etkisini bloke ederek kanserin büyümesini yavaşlatır. Kadınlarda: Androcur, aşırı kıllanma, erkek tipi saç dökülmesi ve akne gibi durumların tedavisinde kullanılır. Bu durumlar genellikle vücuttaki androjen seviyelerinin yüksek olmasından kaynaklanır. Androcur, bu hormonların etkisini baskılayarak semptomların hafiflemesini sağlar. Androcur Nasıl Kullanılır? Androcur, doktor tarafından reçete edilen bir ilaçtır ve kullanım talimatlarına kesinlikle uyulması gerekir. İlacın dozu ve kullanım süresi, tedavi edilen duruma bağlı olarak değişebilir. Genellikle tablet formunda olan Androcur, yemeklerle birlikte veya sonrasında bir bardak su ile alınır. Prostat Kanseri Tedavisinde: Doz genellikle günde birkaç tablet şeklinde verilir ve doktorun belirlediği süre boyunca devam eder. Kadınlarda Androjenle İlgili Sorunların Tedavisinde: Androcur genellikle adet döngüsünün belirli günlerinde kullanılır ve diğer hormonal ilaçlarla birlikte verilebilir. Tedavi süreci, hastanın durumuna göre doktor tarafından belirlenir. Yan Etkiler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler Androcur kullanımına bağlı olarak bazı yan etkiler ortaya çıkabilir. Yaygın yan etkiler arasında yorgunluk, cinsel istekte azalma, kilo artışı, ruh hali değişiklikleri ve karaciğer fonksiyonlarında bozulma sayılabilir. Uzun süreli kullanımda karaciğer üzerindeki etkiler daha belirgin olabilir, bu yüzden düzenli doktor kontrolü önemlidir. Özellikle karaciğer hastalığı, diyabet veya depresyon gibi sağlık sorunları olan kişilerin Androcur kullanmadan önce doktorlarına danışmaları gerekir. Ayrıca, ilacın hamilelik sırasında kullanımı önerilmez ve bu süreçte olan veya olmayı planlayan kadınlar bu durumu doktorlarına bildirmelidir. Sonuç olarak, Androcur, hormonlarla ilgili sağlık sorunlarının tedavisinde etkili bir ilaçtır, ancak dikkatli kullanılması ve doktor gözetiminde alınması gereken bir ilaçtır. Kişisel sağlık durumunuza ve ihtiyaçlarınıza göre en uygun tedavi planını belirlemek için doktorunuzla iletişimde kalmak önemlidir. Arkadaşlar genetik saç kaybı için androcur 50 mg ilacını kullananlar varsa kullanıcı yorumlarını deneyimleri paylaşsınlar.Daha Az Göster

Saç ekimi sonrası ödem ne zaman geçer, ekim yapıldıktan sonra oluşan ödem, kişiden kişiye değişebilir ve genellikle birkaç gün veya hafta içinde kendiliğinden geçer. Ancak tamamen ödemin geçmesi ve iyileşmenin tamamlanması kişinin vücut yapısına, operasyonun tipine ve kişinin iyileşme hızına bağlı olarak değişebilir. Ödem, saç ekimi operasyonunun doğal bir yan etkisidir ve genellikle ekilen bölgede ve alındaki donör alanında görülür. Operasyondan sonraki ilk birkaç gün boyunca ödem artabilir, ancak zamanla azalır. Ödem, operasyonun yapıldığı bölgede kan akışının artması ve dokuların iyileşme süreci nedeniyle oluşur. Genellikle saç ekimi sonrası ilk birkaç gün boyunca ödem en yoğun seviyede olur ve sonraki günlerde azalır. İlk hafta içinde büyük ölçüde azalabilir, ancak tamamen geçmesi biraz daha uzun sürebilir. İyileşme süreci kişiden kişiye değişebilir ve bazı durumlarda ödem birkaç hafta sürebilir. Saç ekimi operasyonundan sonra ödemle başa çıkmak için aşağıdaki önlemleri alabilirsiniz: Operasyondan sonra doktorunuzun talimatlarına uyun. Önerilen ilaçları kullanın ve düzenli olarak kontrole gitmek için randevularınızı takip edin. Operasyondan sonra soğuk kompresler uygulayabilirsiniz. Bu, ödemi azaltmaya yardımcı olabilir. Başınızı yüksek bir pozisyonda tutun. Yastıkla destekleyerek başınızı yüksekte tutmak, ödemin azalmasına yardımcı olabilir. Sigara içmekten kaçının ve alkolden uzak durun. Bu, iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir ve ödemi artırabilir. Beslenmenize dikkat edin ve sağlıklı bir şekilde beslenmeye özen gösterin. İyi bir beslenme, iyileşmeyi destekleyebilir ve ödemin azalmasına yardımcı olabilir. Saç ekimi sonrası ödem süresi kişiden kişiye değişebilir, ancak genellikle birkaç gün ila birkaç hafta içinde azalır ve tamamen geçer. Saç ekimi ödem kaç günde gider? Saç ekimi sonrasındaki ödem süresi kişiden kişiye değişebilir. Ödem genellikle operasyonun ardından birkaç gün içinde başlar ve ilk birkaç gün içinde en yoğun seviyeye ulaşabilir. Ardından zamanla azalarak iyileşir. Genellikle saç ekimi operasyonundan sonraki ilk bir hafta içinde ödem büyük ölçüde azalır. Ancak tamamen ödemin geçmesi ve iyileşmenin tamamlanması biraz daha uzun sürebilir. Bazı durumlarda ödem birkaç hafta sürebilir. İyileşme süreci, operasyonun tipine, kişinin vücut yapısına ve kişinin iyileşme hızına bağlı olarak değişebilir. Ödem, ekilen bölgede kan akışının artması ve dokuların iyileşme süreci nedeniyle oluşur. Operasyon sonrası dikkatli bir şekilde doktorunuzun talimatlarına uymak, ödemin azalmasına ve iyileşmenin hızlanmasına yardımcı olabilir. Ancak her durum farklı olduğu için kesin bir süre vermek mümkün değildir. Eğer endişeleriniz varsa veya ödem uzun süre devam ediyorsa, doktorunuzla iletişime geçmek en doğru adım olacaktır. Saç ekiminde yüz şişmesi normal mi? Evet, saç ekimi sonrasında yüz şişmesi normal bir durumdur. Yüz şişmesi, saç ekimi operasyonunun bir yan etkisi olarak ortaya çıkabilir ve genellikle operasyondan sonraki ilk birkaç gün içinde başlar. Bu şişlik, ekilen bölgedeki dokuların iyileşme süreci ve kan akışının artması nedeniyle oluşur. Yüz şişmesi genellikle operasyonun yapıldığı alanda yoğunlaşır, özellikle alın ve yanak bölgesinde daha belirgin olabilir. Ayrıca bazı kişilerde göz çevresi şişlikleri de görülebilir. Yüz şişmesi genellikle operasyondan sonraki ilk birkaç gün içinde en yoğun seviyeye ulaşır ve zamanla azalır. İlk hafta içinde büyük ölçüde gerileme gösterebilir, ancak tamamen geçmesi biraz daha uzun sürebilir. Herkesin iyileşme süreci farklı olduğu için kişiye özgüdür. Yüz şişmesiyle başa çıkmak için aşağıdaki önlemleri alabilirsiniz: Operasyondan sonra doktorunuzun talimatlarına uyun. Önerilen ilaçları kullanın ve düzenli olarak kontrole gitmek için randevularınızı takip edin. Başınızı yüksek bir pozisyonda tutun. Yastıkla destekleyerek başınızı yüksekte tutmak, şişliğin azalmasına yardımcı olabilir. Soğuk kompres uygulayın. Operasyondan sonra soğuk kompresler kullanmak, şişliği hafifletebilir. Bununla birlikte, doktorunuzun önerilerine uygun şekilde uygulamanız önemlidir. Sigara içmekten kaçının ve alkolden uzak durun. Bu, iyileşme sürecini olumsuz etkileyebilir ve şişliği artırabilir. Beslenmenize dikkat edin ve sağlıklı bir şekilde beslenmeye özen gösterin. İyi bir beslenme, iyileşmeyi destekleyebilir ve şişliğin azalmasına yardımcı olabilir. Ancak, her durum farklı olabilir ve şişlik süresi kişiden kişiye değişebilir. Eğer endişeleriniz varsa veya şişlik uzun süre devam ederse, doktorunuzla iletişime geçmek en iyi seçenektir. Doktorunuz size spesifik önerilerde bulunabilir ve durumunuza uygun tedavi planı sağlayabilir.Daha Az Göster

Beyaz saçları eski rengine döndürmek için saçların hangi sebepten dolayı döküldüğüne bakmak gerekir. Bazı besin eksiklikleri ve sağlık koşulları saçların erken beyazlamasına neden olabilir, ancak genetik veya yaşlanmadan kaynaklanıyorsa doğal rengi geri kazandırmak imkansızdır. Temel neden eksiklikler ise, beslenmedeki değişiklikler beyazlamanın yavaşlamasına yardımcı olabilir. Saçlarınız, melanosit hücreleri üreten pigment üreten bir bileşen olan melanin kaybından dolayı gri veya beyaza döner. Bunlar doğal saçınızı ve ten renginizi oluşturur. Ne kadar az melanin varsa saç renginiz o kadar açık olur. Gri saçta minimum melanin bulunurken beyaz saçta hiç melanin yoktur. Yaşlandıkça saçınızdaki melanin kaybı doğaldır. Aslında, 30'lu yaşlarınıza geldikten sonra saçınızın griye dönme ihtimalinin her on yılda bir yüzde 20'ye kadar arttığı tahmin edilmektedir. Bazı insanlar sağlık ve genetik nedeniyle saç beyazlaması biraz daha erken götürebilir. karaciğer tarafından üretilen enzimler yaşlanmayla birlikte azalır. Saçlar beyaza dönmeye başladıktan sonra doğal saç renginizi geri kazanma konusunda pek çok yanlış bilgi var. Burada, gri saçların tedavisiyle ilgili en yaygın efsanelerden bazılarını yıkacağız ve bunun yerine saç renginizi korumak için seçebileceğiniz diğer yolları keşfedeceğiz. Beyaz saçları eski rengine döndürmek mümkündür? Saçlar özünde doğal olarak beyazdır. Melanin, genetiğe dayalı olarak doğduğunuz saçın renginden sorumludur. Saç kökleriniz, melaninin protein keratinleriyle birleşen pigmentleri oluşturmak için kullandığı hücreleri içerir. Saçlarda melanin kaybı özellikle 30'lu yaşlardan sonra doğal olarak meydana gelir. Saç rengi kaybının kesin oranı büyük ölçüde genleriniz tarafından belirlenir. Eğer ebeveynleriniz erken beyazlama yaşadıysa, muhtemelen siz de aynısını görebilirsiniz. Çevrimiçi ortamda ve ürün pazarlamacıları tarafından öne sürülen iddialara rağmen, nedeni genetik ise beyaz saçları tersine çevirmek mümkün değildir. Saç kökleriniz melaninini kaybettiğinde bunu kendi başlarına üretemezler. Melanin üretimi yavaşladıkça saçlarınız önce griye, ardından melanin üretimi tamamen durduğunda beyaza döner. Saç en geç kaç yaşında beyazlar? Erken beyazlayan saçlar (20'li ve 30'lu yaşlardan önce) çoğunlukla kalıtsaldır. Ancak bazı beslenme yetersizliklerinin ve altta yatan tıbbi durumların da katkıda bulunması mümkündür. Aşağıdaki olasılıklar hakkında bir doktorla görüşmeniz doğru olur. Beslenme eksiklikleri Dengeli bir diyet uygularsanız, beyaz saçlarınızın herhangi bir beslenme eksikliğiyle bağlantılı olma ihtimali yoktur. Diyetiniz belirli besin maddelerinden yoksunsa, örneğin, yoğurt, sarımsak, tahin, fındık, ceviz vs. bu durum saç köklerinizdeki melanin üretimini çok iyi etkileyebilir. B-12 vitamini en yaygın suçludur; folat, bakır ve demir eksiklikleri de riskinizi artırır. Diyet takviyeleri bu eksikliklere yardımcı olabilir ve birkaç hafta sonra doğal saç renginizin yeniden çıkmaya başladığını görebilirsiniz. Yine de herhangi bir takviye almadan önce doktorunuza danışmalısınız. Gerçekten ihtiyacınız olup olmadığını görmek için kan testleri yapılır. Gri saçları tedavi etmek için takviye almak, bu besinlerin herhangi birinde teşhis edilmiş bir eksiklik olmadığı sürece işe yaramaz. Temel sağlık koşulları Erken beyazlayan saçlar ayrıca aşağıdakiler de dahil olmak üzere belirli sağlık durumlarıyla bağlantılı olabilir: Vitiligo Tiroid hastalığı Alopesi Areata Hormon dalgalanmaları da saçların beyazlamasında rol oynayabilir. Bu tür tıbbi durumların yönetilmesi teorik olarak melanin ve doğal saç renginizin zaman içinde yenilenmesine yardımcı olabilir. Beyazlayan saçlar eski rengine dönebilir mi? Saçların beyazlaması yaşlanma, genetik faktörler, beslenme yetersizlikleri ve tıbbi durumlardan etkilenen doğal bir süreçtir. Yine de, doğal tedavilerin bu durumu tersine çevireceğini ve doğal saç renginizi geri kazanmanıza yardımcı olmayı vaat eden ürünleri pazarlamaya devam eden web siteleri var. Beyaz saç hangi vitamin eksikliğinden olur? Bazı besinlerin genel melanin üretimindeki rolü göz önüne alındığında, bazı üreticiler gri saç takviyelerini teşvik etmektedir. Popüler içerikler arasında biotin, çinko ve selenyumun yanı sıra B-12 ve D-3 vitaminleri bulunur. Ancak aynı kural burada da geçerlidir: Teşhis edilmiş bir beslenme eksikliğiniz olmadığı sürece, bu takviyeler saçınızın beyazlamasına neden olan melanin üretimi eksikliğini tersine çevirmez. Saç beyazlamasını önleyen maskeler Beyaz saçları koyulaştırabildiği öne sürülen çeşitli ev yapımı saç maskesi tarifleri vardır. Yaygın olarak kullanılan içerikler arasında hindistancevizi yağı, limon suyu ve esansiyel yağlar bulunur; bunların tümü kafa derinizdeki iltihabı azaltmayı ve antioksidanları artırmayı amaçlar. Saçlarınız daha sonra yumuşak ve parlak görünse de, saç maskelerinin melanin üretimini artırma olasılığı zayıftır. Ortalıkta dolaşan bir diğer efsane ise saçlarınızdaki beyazlardan kurtulmak için patates kabuklarının kullanılmasıdır. Buradaki fikir, patates kabuklarındaki doğal nişastaların zamanla köklerinizin kararmasına yardımcı olabilmesidir. Bu yöntemin bilimsel dayanaktan yoksun olmasının yanı sıra, patatesleri saçınızda kullanmayı bıraktığınızda sonuçların da kaybolması muhtemeldir. Saç beyazlamasını nasıl önlenir? Altta yatan bir beslenme eksikliğiniz veya tıbbi durumunuz olmadığı sürece, saçların beyazlamasını önlemenin kesin bir yolu yoktur. Ancak başlangıcını yavaşlatmaya yardımcı olmak için deneyebileceğiniz bazı çareler olabilir : Stres hormonları saç foliküllerindeki melanin üretimini kesintiye uğratabileceğinden stresi yönetmek. Sigarayı bırakmak zor olabilir, ancak doktorunuz sizin için işe yarayan bir bırakma planı hazırlayabilirsiniz. Aşırı zayıflamaktan kaçınmak Kimyasallara ve kirliliğe maruz kalmanızı azaltmak Şapka ve eşarp takarak saçlarınızı güneşten koruyun Saçtaki melanin nasıl artırılır? Saçınızdaki melanin kayıpları genetikten kaynaklanıyorsa bunu tersine çevirmenin yolu yoktur. Saçınızın beyaza dönmesini istemiyorsanız kalıcı ve yarı kalıcı boyalar da dahil olmak üzere seçenekler hakkında bir kuaförle konuşabilirsiniz. Birkaç beyaz saçı kapatmaya çalışıyorsanız topik ve kremlerde işe yarayabilir. Ticari ürünlerin neden olduğu potansiyel saç hasarını önlemek istiyorsanız, doğal saç boyaları dikkate almanız gereken diğer seçeneklerdir. Olasılıklar arasında kına ve Hint bektaşi üzümü yer alır. Öte yandan beyazlayan saç bakım ürünleri sayesinde beyazlayan saçlarınızı kapatabilirsiniz. Bunlar sadece saç renginizi güzelleştirmekle kalmaz, aynı zamanda gri saçlarınızın sararmasını ve kırılganlaşmasını da önler. Genel olarak şunu söyleyebiliriz Erken beyazlama olasılığı saç foliküllerinizin melanin üretme şekline bağlıdır. Bazen stres, beslenme yetersizlikleri ve diğer yaşam tarzı faktörleri melanin üretimini durdurabilir. Bu sorunlar tersine çevrildiğinde melanin geri kazanılabilir. Çoğu durumda, grileri görmeye başladığınız yaş ve bunların kapsamı genleriniz tarafından kontrol edilir. Genetik olarak beyazlayan saçlar geri döndürülemez. Bununla birlikte, saç beyazlaması için doğal yöntemler ve ürünleri tercih edin, aralarından seçim yapabileceğiniz çok sayıda saç ürünü ve boya vardır.Daha Az Göster

Saç palmetto saç dökülmesini önler mi, erkek tipi saç dökülmesini önlemek için saw palmetto işe yarar mı, bir çok bitkisel ürün içinde bulunan saw palmetto (cüce palmiye ağacı meyvesi) gerçekten iddia edildiği kadar etkisi var mıdır? Androgenetik alopesi başta erkekler olmak üzere kadınlarda görülen en sık saç dökülmesi nedenlerinden biridiri. Günümüzde pek çok araştırmalar yapılsada kesin olarak tedavi bulunamamıştır. Başta erkeklik hormonu olan tetosteron ve dokularda etkinliğini artıran dht hormonlarından dolayı kaynaklandığı için tedavi bulmakda zorluklar yaşanmaktadır. Hem erkeklerde hem de kadınlarda tepe ve yanların açılmasıyla kendini gösteren saç dökülmesine androgenetik alopesi denir ve yaşlanmaya bağlı olarak ömür boyu devam eder. Buna testosteron hormonu ve onun DHT adlı bir moleküle dönüşmesi neden olur. Bu değişiklik saç köklerinin küçülmesine ve saç dökülmesine neden olur. Erkeklerin kadınlardan daha fazla testosteronu vardır, bu nedenle erkeklerde saç dökülmesi daha yaygındır. Erkekler tipik olarak, erkek tipi kellik olarak bilinen ilk başlarda ön taraflarsa M şeklinde gerileme ile yıllar içinde saç incelemeleri oluşur. Bu saç incelemeleri giderek çoğalar ve kişiyi kalıcı kellik seyiyesine kadar götürür. İncelme genellikle kadınlarda kafa derisinin her yerinde meydana gelir ve nadiren tam kellik ile sonuçlanır. Saç dökülmesi çok yaygın olduğu için çoğu insan ilk olarak bitkisel ilaçlara yönelmektedir. Bu bitkisel ilaçların başında Saw palmetto gelmektedir.  Saw palmetto, insanların saç dökülmesini yavaşlatmak veya yeniden saç uzatmak için kullandıkları en popüler yöntemlerden biridir. Saw Palmetto Saç Dökülmesini Önlüyor mu? Saç dökülmesi için birçok tedavi vardır. Son yıllarda en sık olarak saç ekimine eğilim artmıştır. Sebebi ise insanların kimyasal ilaçlara yönelmesine tereddüt etmesi yada uzun yıllar tedavi ile uğraşmanın zorlupu. Topikal ilaçlar ve oral ilaçlar, insanların saç seyrelmesi tedavisinde kullandıkları diğer popüler yöntemlerdir. Saç ekimi gibi cerrahi prosedürler de iyi sonuç verir. Kişiyi kalıcı saçlara kavuşturmak için günümüzde son teknik yöntemler gelişmiştir. Ancak saç ekimi operasyonu oldukça maliyetli ve riskli bir yöntem olarak görülür. Çünkü geriye dönüşü mümkün olmayan bir yoldur. Saw palmetto, saç dökülmesini tedavi etmek için kullanılan alternatif bir ilaçtır. Yerli Amerikalılar tarafından yüzlerce yıldır ilaç ve yiyecek olarak kullanılan küçük meyveleri olan bir bitkidir. Bu bitkisel ilacın prostat büyümesini tedavi edebileceğine dair kanıtlar var. Sonradan fark edilen etkileri arasında dökülen saçları tedavi etmek için kullanılmıştır. Saw Palmetto faydaları şunlardır: Saç kaybı tedavisi için Mesane enfeksiyonları Prostat kanseri tedavisi Azalmış cinsel isteği artırmak Saw palmetto'nun saç dökülmesini tedavi etmek için işe yarayıp yaramadığına dair araştırmalar sınırlıdır, ancak umut vericidir. Saw palmetto meyvelerinin özü, testosteronu DHT'ye dönüştüren bir enzim olan 5-alfa-redüktazı bloke edebilir. DHT saç dökülmesinden sorumlu moleküldür ve prostatın büyümesinde de katkısı vardır. Bir çalışmada Saw palmetto'nun büyümüş prostatı tedavi etme yeteneğinde umut vaat eden sonuçlar ortaya koymuştur. Araştırmacılar, saç dökülmesini de yavaşlatabileceğini veya durdurabileceğini umuyor. Aslında, testere dişli palmetto'nun enzimi bloke eden bileşenleri, saç dökülmesi için reçeteli ilaçlardaki sentetik bileşenlere benzer şekilde çalışır. Ancak, saw palmetto'nun saç dökülmesini tedavi etmedeki etkinliği üzerine araştırmalar sınırlıdır. Yine de bir çalışma, topikal saw palmetto ve yüzde 10 trichogen sebze kompleksi ile tedavi edilen erkekler için olumlu sonuçlar gösterdi görülmüştür. 25 katılımcının yaklaşık yarısı, dört aylık tedaviden sonra saç sayısını yüzde 11,9 artırdı. Saw palmetto'nun farklı formları Saw palmetto, aşağıdakiler de dahil olmak üzere birkaç farklı biçimde gelir: Bütün kurutulmuş meyveler Tabletler içinde Sıvı özler ay 92 fatty acid gibi Toz kapsüller Tabletler ve kapsüller, bulunması en kolay olanlardır ve araştırmacılar tarafından incelenen tek formlardır. Saw palmetto'nun kurutulmuş meyvelerinden yapılan çayın etkili olması olası değildir çünkü aktif bileşikler suda çözünür değildir. Herhangi bir yeni takviye almadan önce, güvenli dozaj miktarları hakkında doktorunuza danışmanız önemlidir. Uzmanlar, prostat büyümesinin tedavisi için günde iki kez 160 miligram önermektedir. Genetik saç dökülmesini önlemek için saw palmetto hakkında araştırmay yapıyorsanız öncellikle şunu bilmelisiniz. Saw palmetto dökğlmeleri önlemede etkisi çok azdır. Kimyasal ilaçlarla kıyaslandığında etki bakımından çok fayda sağlamaz. Ancak mevcut tedavinizi destek sağlaması bakımından kullanmanız fayda olabilir. Şampuanlar içine katılan saw palmettonun yararı yoktur. Çünkü temizleyici ürünlerin içinde yapısal bozukluğa uğrayabilir, oranı yetersiz ve kafada 3 dakika bekleyen bir sıvının cilt tarafında gerekli miktarda emilmesi olanaksızdır. Kullanma isterseniz toz kapsül formda olanları değilde yağ kapsül olanları tercih edebilirsiniz. İçeriğinde sıkılmış meyve oranı %90 fatty acid ibaresi yazması gerekir. Olası Saw Palmetto Yan Etkileri Saw palmetto genellikle güvenli kabul edilir, ancak çocuklar veya hamile ve emziren kadınlar için önerilmez. Nadir yan etkiler arasında hafif baş ağrıları ve mide ağrıları bulunur. Saw palmetto yemekle birlikte alarak mide tahrişi önlenebilir. Saw palmetto kanınızı inceltebilir ve ameliyat sırasında aşırı kanamaya neden olabilir. Yeni bir tedaviye başlamadan ve ameliyattan önce aldığınız tüm takviyeleri daima doktorunuza bildirin. Saw palmetto ve diğer bazı ilaçlar arasında etkileşimler olabilir. Kanı sulandırdığı gösterildiğinden, testere palmetto asla diğer kan sulandırıcılarla aynı anda alınmamalıdır. Özellikle aspirin ve varfarin gibi reçetelerle alınmamalıdır. Saw palmetto, saç dökülmesini ve prostat büyümesini tedavi etmek için kullanılan finasterid ilacı ile benzer şekilde çalışır. Doktorunuz tarafından yönlendirilmedikçe bunları birlikte almamalısınız. Saw palmetto, hormonlarla etkileşime girdiği için oral kontraseptiflerin etkinliğini azaltabilir. Saç Dökülmesindeki Etkisi Hakkındaki Yorum Sınırlı araştırmalara rağmen, saw palmetto, saç dökülmesi de dahil olmak üzere birçok şeyi tedavi etmek için yıllardır kullanılmaktadır. Bazı saç dökülmesini önleyici ilaçlara benzer şekilde çalışır. Tüm takviyelerde olduğu gibi, herhangi bir takviye almadan önce doktorunuzla konuştuğunuzdan emin olun. Ayrıca, herhangi bir ciddi yan etki fark ederseniz almayı bırakın.Daha Az Göster

Saç derisinde beyaz kabuklanma oluşmasının pek çok sebebi vardır, bunların başında en sık görüleni genellikle seboreik dermatit adı verilen bir durumun belirtisi olabilir. Seboreik dermatit, genellikle kafa derisi, yüz, kulaklar ve göğüs bölgesinde ortaya çıkan bazen kaşıntı ouşturan, kırmızı, pullu, ve iltihaplı bir cilt rahatsızlığıdır. Bu durumun kesin nedeni bilinmemekle birlikte bazı faktörlerin etkisi olduğu düşünülmektedir. Seboreik dermatit genetik yatkınlık, stres, hormonal değişiklikler, mantar enfeksiyonları ve bazı cilt hastalıklarıyla ilişkilendirilebilir. Ayrıca, yağlı cilt, aşırı terleme, hava koşulları, yanlış saç bakımı ve bazı sağlık sorunları da seboreik dermatit riskini artırabilir. Diğer olası nedenler arasında kafa derisinde kuruluk, egzama, psoriasis, alerjik reaksiyonlar ve cilt enfeksiyonları yer alabilir. Bu nedenlerle beyaz kabuklanma ortaya çıkabilir. Saç derisinin yeterince hava almaması nemsiz ve kuru kalması saç diplerinde kabuklanmanın en yaygın nedenlerindendir. Aynı zamanda psikolojik nedenler, mantar, sedef, egzama, saç kıran ve zona hastalıkları da saçlarda kabuklanmayı tetikleyen nedenler arasındadır. Bu tip saç derisi sorunları tedavi seçenekleri arasında özel şampuanlar, topikal kremler, losyonlar veya oral ilaçlar yer alabilir. Ayrıca, saç ve kafa derisi bakımına dikkat etmek, düzenli temizlik yapmak ve cildi nemlendirmek de önemlidir. Kafada kabuklu kepek neden olur? Kafada kabuklu kepek, seboreik dermatit adı verilen bir cilt durumunun belirtisi olabilir. Seboreik dermatit, genellikle kafa derisi, yüz, kulaklar, göğüs ve sırt gibi yağ bezlerinin yoğun olduğu bölgelerde ortaya çıkan bir cilt hastalığıdır. Bu durumun tam nedeni bilinmemekle birlikte, bazı faktörlerin etkisi olduğu düşünülmektedir. Seboreik dermatit, aşırı yağlı cilt, stres, hormonal değişiklikler, genetik yatkınlık, bazı mantar türleri (Malassezia), bağışıklık sistemi problemleri ve bazı nörolojik faktörlerle ilişkilendirilebilir. Bu faktörler, kafa derisinde deri hücrelerinin hızlı bir şekilde yenilenmesine ve yağ bezlerinin aşırı çalışmasına neden olabilir. Sonuç olarak, kafa derisinde beyaz, kabuklu kepekler oluşabilir. Bunlar genellikle kırmızı ve iltihaplı ciltle birlikte görülür, kaşıntı ve rahatsızlık hissi verebilir. Ayrıca, kafa derisinde kuruluk, egzama, psoriasis ve bazı cilt enfeksiyonları da kabuklu kepek oluşumuna yol açabilir. Eğer kafa derinizde kabuklu kepek yaşıyorsanız, bir dermatoloğa başvurmanız önemlidir. Dermatolog, cilt durumunuzu değerlendirerek doğru teşhisi koyacak ve size uygun tedavi yöntemlerini önerecektir. Tedavi seçenekleri arasında özel şampuanlar, topikal kremler, losyonlar veya oral ilaçlar bulunabilir. Ayrıca, düzenli saç temizliği, cildin nemlendirilmesi ve uygun saç bakım ürünlerinin kullanılması da önemlidir. Kepekli Saçlar nasıl yıkanmalı? Kepeğe karşı olan şampuanları tercih edip, ılık suyla saçlarınızı haftada 2 ya da 3 defa yıkamayı deneyebilirsiniz. Kepekli saçları doğru bir şekilde yıkamak, saç derisindeki kepeğin azalmasına ve kontrol altına alınmasına yardımcı olabilir. İşte kepekli saçları yıkarken dikkate almanız gereken bazı ipuçları şunlar olabilir. Kepeğe karşı etkili olan bir kepek şampuanı seçin. Şampuanın etiketinde "kepek karşıtı" veya "kepeğe karşı etkili" ifadelerini arayın. Bu tür şampuanlar genellikle antifungal bileşenler veya salisilik asit içerir, bu da mantarları öldürmeye ve kepeği azaltmaya yardımcı olabilir. Saçınızı yıkarken ılık su kullanın. Sıcak su, saç derisini kurutabilir ve tahrişe yol açabilir. Soğuk su ise yağlı saçları temizlemekte zorlanabilir. Dolayısıyla, ılık su, saç derisini rahatlatırken yağı ve kepeği temizlemek için uygun bir seçenektir. Saç derinize ve saçınıza şampuanı dikkatlice uygulayın. Parmak uçlarınızla hafifçe masaj yaparak şampuanı köpürtün ve saç derisine iyice yayılmasını sağlayın. Ancak, saçınızı çok sert ovuşturmak ve taramak saç derisini tahriş edebilir, bu nedenle nazik bir şekilde hareket etmek önemlidir. Şampuanı iyice durulayın ve hiçbir kalıntı bırakmadığından emin olun. Durulama sırasında saçınızı hafifçe masaj yaparak suyu saç derisinden ve saç tellerinden temizleyin. Kalıntılar saç derisini tahriş edebilir ve kepek oluşumunu teşvik edebilir. Kepekli saçları sık sık yıkamak yerine, saçınızı her gün yıkamak yerine haftada birkaç kez yıkamayı tercih edin. Sürekli yıkamak saç derisini kurutabilir ve kepek oluşumunu artırabilir. Saçınızı yıkamadan önce saçınızı tarayarak veya fırçalayarak saç derisindeki ölü deri hücrelerini ve kepekleri çıkarmaya yardımcı olabilirsiniz. Kepekli saçlar için kullanacağınız diğer saç bakım ürünlerini dikkatli seçin. Saç kremleri, saç spreyleri veya şekillendirici ürünleri çok sık kullanmamaya çalışın. Bazı kozmetik ürünler içindeki propilen glikol yada benzeri ürünler kepek oluşmasını artırır.Daha Az Göster

Nizoral şampuan ne için kullanılır, saçlarında aşırı yağlanma, seboreik dermatit, sedef hastalığı, yoğun kepek oluşumu, kaşıntıyı önlemek ve saç derisinde yaşayan mantar bakterisinin yok edilmesini sağlamak amacıyla üretilmiş bir Anti-Dandruff etkisi olan bir şampuandır. Nizoral şampuanın etken maddesi Ketakonazol olan bu şampuan deride mantarların sebep olduğu kabuklanmayı önler, mantarların saçlı deri üzerinde büyümelerini ve çoğalmalarını engelleyerek rahatsızlığı ortadan giderir. İçeriğinde %2 oranında ketakonazol bulunur ve ilaçlı şampuan grubuna aittir. Kullanım alanları içerisinde erkek tipi saç dökülmesini önlemek için yardımcı ürün olarak kullanımı yaygındır. Ketakonazol anti androjenik etkiler göstererek saçlarda kalite kaybına yol açan DHT hormonunun aktivitesini saçlı deride azaltılmasına yardımcı olur. Ketokonazol içeren şampuanlar, hem erkeklerde hem de kadınlarda androgenetik alopesi (genetik tipte saç dökülmesi) için saç dökülmesi tedavisi olarak da kullanılır. Nizoral reçetesi altında da satılan ketokonazol, testosteronun daha aktif bir formu olan dokularda etki gösteren DHT (dihidrotestosteron) adı verilen bir maddeye dönüştürüldüğünde saç köklerini yok ederek saç dökülmesine neden olan testosteron üretimini azaltmaya çalışır. DHT azalması daha düşük testosteron seviyeleri ile saç kökleri için olumlu yönde büyüme sağlar ve saçlarınız daha sağlıklı ve dolgun bir görünüme kavuşur. Mantar enfeksiyonlarını tedavi etmek için şampuan, krem ??ve hap formunda olarak bulunur, ancak saç dökülmesi için yaygın olarak şampuan kullanılır. Yüzde 2 ketokonazol içeren Nizoral şampuan, bir doktor tarafından androgenetik alopesi için saç dökülmesi tedavisi olarak, genellikle diğer saç dökülmesi tedavileriyle birlikte reçete edilebilir. Androgenetik alopesi için diğer saç dökülmesi tedavileri arasında erkekler için finasterid (Propecia), dutasteride (Avodart) kadınlar için oral kontraseptifler veya hormon replasman tedavisi, topikal minoksidil ( Rogaine ), spironolakton (Aldactone), simetidin (Tagamet) ve daha fazlası bulunur. Nizoral Şampuan Nasıl Kullanılır? Saçlarınızı çok sıcak su ile yıkamaktan kaçının. Ilık su ile saçlarınızı iyice ıslatın avucunuza yeteri miktarda şampuanı dökün. İlk yıkamada şampuan fazla köpürmez bunun nedeni saçtaki yağ, ölü deri artıkları ve kir tabakalarıdır. İkinci yıkmada şampuanı saçlarınızda 5 dakika süre ile saç derisine parmak uçlarıyla hafif oval masaj hareketleri yaparak yıkama yapın. Şampuanı 3 günde ya da haftada 2 kez kullanılmalıdır. Ketakonazol içeren şampuanlar günlük kullanıma uygun değildir. Sadece eczanelerde bu şampuanı satın alabilirsiniz. ## Nizoral Şampuan Kullanım Alanları Nizoral şampuan, saç ve saç derisinde meydana gelen çeşitli dermatolojik sorunların tedavisinde kullanılan bir üründür. Ana etken maddesi ketokonazol olan Nizoral, mantar karşıtı (antifungal) özellikleri ile bilinir. Bu şampuanın kullanım alanları ve yararları aşağıda detaylandırılmıştır. Başlıca Kullanım Alanları 1. Kepek Tedavisi: Nizoral, kepek sorununu tedavi etmek için yaygın olarak kullanılır. Kepek, saç derisinde pullanma ve kaşıntı ile karakterize edilir. Ketokonazol, kepeğe neden olan mantarları öldürerek ve saç derisini temizleyerek kepek sorununu çözer. 2. Seboreik Dermatit: Seboreik dermatit, yağlı ve pullu cilt bölgelerinde inflamasyon ve kızarıklık ile kendini gösteren bir cilt rahatsızlığıdır. Nizoral, bu durumun kontrol altına alınmasına yardımcı olur ve semptomların azalmasını sağlar. 3. Pityriasis Versicolor: Bu cilt enfeksiyonu, mantarların cilt üzerinde beyaz veya kahverengi lekeler oluşturmasıyla kendini gösterir. Nizoral şampuan, bu mantar enfeksiyonunu tedavi eder ve cilt renginin düzelmesine yardımcı olur. 4. Saç Dökülmesi: Bazı durumlarda, saç dökülmesinin nedeni saç derisindeki mantar enfeksiyonları olabilir. Nizoral, bu enfeksiyonları tedavi ederek saç dökülmesini azaltabilir. Özellikle androjenetik alopesi tedavisinde destekleyici bir ürün olarak kullanılabilir. Kullanım Talimatları 1. Şampuanlama: Nizoral şampuanı, saçınızı ıslattıktan sonra saç derisine ve saça iyice uygulayın. Nazikçe masaj yaparak köpürtün. 2. Bekleme Süresi: Ürünün etkili olabilmesi için saç derisinde 3-5 dakika bekletin. 3. Durulama: Saçınızı iyice durulayarak tüm şampuanı temizleyin. 4. Kullanım Sıklığı: Kepek ve seboreik dermatit tedavisi için genellikle haftada iki kez kullanılması önerilir. Tedavi tamamlandıktan sonra, tekrarlamayı önlemek için haftada bir kez kullanabilirsiniz. Nizoral Şampuanın Yan Etkileri Nizoral'ın en büyük yararı, kullananlarda sadece küçük yan etkilere neden olmasıdır. Ancak bazı insanlar ketokonazola alerjisi olabilir ve kurdeşen, kızarıklık veya nefes almada zorluk yaşayabilir. Genelde saç derisinde tahriş, aşırı kuruma, saç renginde açılmalar gibi belirtiler görülebilir. blockquote>Nizoral şampuanı saç derisi rahatlıklarını tedavi etmek için kullananlar deneyimlerini saçlarında gördüğü olumlu yada olumsuz etkilerini konu altından yorumlarını paylaşım yapabilirler.Daha Az Göster

Yanlardan açılan saçlar için çözüm, saç dökülmesi birçok farklı nedenle ortaya çıkabilen yaygın bir sorundur. Yanlardan saç dökülmesi, özellikle erkekler arasında görülen bir durumdur ve genellikle androgenetik alopesi olarak adlandırılan genetik bir faktörden kaynaklanır. Ancak, saç dökülmesinin diğer birçok nedeni de vardır. Saç dökülmesi, hormonal değişiklikler, stres, sağlıksız beslenme, tiroid sorunları, saç ürünlerinin yan etkileri, saç travmaları veya saç hastalıkları gibi birçok faktörden kaynaklanabilir. Sağlıklı bir yaşam tarzı sürmek, dengeli beslenmek, stresten kaçınmak ve saçınıza düzenli bakım yapmak, saç dökülmesini azaltmaya yardımcı olabilir. Genetik saç dökülme nasıl önlenir? Androgenetik alopesi olarak bilinen genetik saç dökülmesi, genetik yatkınlık nedeniyle ortaya çıkan bir durumdur ve tamamen önlenmesi mümkün olmayabilir. Ancak, aşağıdaki yöntemlerle saç dökülmesini yavaşlatabilir veya etkilerini hafifletebilirsiniz: 1. Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek, dengeli beslenme, düzenli egzersiz yapma ve stresten kaçınma, genel sağlığınızı destekler ve saçınızın daha sağlıklı olmasına yardımcı olur. 2. Saçınızı düzenli olarak temizlemek ve bakım yapmak, saç derisini temiz tutmak, saç köklerinin sağlıklı kalmasına yardımcı olur. Doğru saç bakım ürünlerini kullanmak ve saçı aşırı yükten korumak da önemlidir. 3. Saç derisine masaj yapmak, hafif bir saç derisi masajı, kan dolaşımını artırır ve saç köklerine daha fazla oksijen ve besin maddesi ulaşmasını sağlar. 4. Saç dökülmesini durdurucu ürünler kullanmak, bazı şampuanlar, losyonlar ve serumlar, saç dökülmesini durdurmayı veya yavaşlatmayı amaçlayan içerikler içerebilir. Dermatolog veya saç uzmanınızdan bu tür ürünler hakkında öneri alabilirsiniz. 5. Saç dökülmesini tedavi eden ilaçları düşünmek, bazı ilaçlar, saç dökülmesini önlemeye veya geciktirmeye yardımcı olabilir. Bu ilaçları kullanmadan önce bir doktora danışmanız önemlidir. 6. Saç transplantasyonunu düşünmek, saç transplantasyonu, kalıcı saç dökülmesi yaşayan kişilere uygulanan bir cerrahi yöntemdir. Sağlıklı saç folikülleri alınarak dökülen bölgelere nakledilir. Unutmayın, her bireyin saç dökülmesi durumu farklıdır ve etkili bir tedavi için bir dermatolog veya saç uzmanına danışmanız önemlidir. Uzmanlar, size en uygun tedavi planını belirleyebilir ve gerektiğinde ileri tedavi seçenekleri sunabilir. Kellik tedavi edilebilir mi? Kellik, genetik faktörlerden kaynaklanan androgenetik alopesi veya diğer saç dökülmesi türlerine bağlı olarak ortaya çıkan bir durumdur. Tam anlamıyla tedavi edilebilen bir durum değildir, ancak saç dökülmesini durdurmak, yavaşlatmak veya saçın görünümünü iyileştirmek için çeşitli tedavi seçenekleri mevcuttur. İşte kellikle mücadelede kullanılan bazı yaygın tedavi yöntemleri: 1. İlaçlar kullanımı, FDA onaylı iki ana ilaç, saç dökülmesini yavaşlatmak veya durdurmada etkili olabilir. Minoxidil (genellikle bir losyon veya köpük olarak kullanılır) ve finasterid (sadece erkekler için reçete edilir) saç dökülmesini kontrol etmek amacıyla kullanılır. Bu ilaçların etkileri kişiden kişiye değişebilir. 2. Saç transplantasyonu, saç transplantasyonu, saç dökülmesi yaşayan bölgelere kendi saç foliküllerinizin veya donör saçların nakledildiği bir cerrahi işlemdir. Bu yöntem, kalıcı sonuçlar elde etmek için en etkili tedavi seçeneklerinden biridir. 3. Lazer tedavisi, lazer terapisi, saç köklerini uyararak saç büyümesini teşvik etmeyi amaçlar. Düzenli olarak kullanıldığında, saç dökülmesini yavaşlatma veya durdurma potansiyeline sahip olabilir. 4. PRP (Platelet Rich Plasma) tedavisi, bu tedavide, kişinin kendi kanından alınan plazma, saçlı bölgelere enjekte edilir. Plazmada bulunan büyüme faktörleri saç foliküllerini uyarır ve saç büyümesini teşvik edebilir. Bunlar sadece bazı tedavi seçenekleridir ve her bireyin durumu farklı olabilir. Saç dökülmesiyle ilgili olarak bir dermatolog veya saç uzmanına danışmanız en iyisi olacaktır. Uzman, durumunuzu değerlendirebilir ve size en uygun tedavi planını önerebilir.Daha Az Göster

Merhaba arkadaşlar, Ankara'da saç ekimi yaptırmayı düşünüyorum ve en iyi merkezleri araştırıyorum. Şehir dışında olmam nedeniyle, sadece Ankara'daki merkezleri değerlendirebileceğim. Önerdiğiniz en iyi 5 saç ekimi kliniği ve doktorları hangileridir? Ayrıca, fiyatları da önemli bir faktör olarak göz önünde bulunduruyorum. Örneğin, Muttalip Keser'in fiyatları benim için yüksek olduğu için ona yaptıran ama listeye ekledim. Kendi araştırmalarıma dayanarak şu merkezleri buldum: Life hair ankara Şahin çelik Fehmi armani Naturel hair saç ekim merkezi Acıbadem saç ekim merkezi Ankara international dr serdar gökrem Liv hospital saç ekim merkezi Medikal park saç ekim merkezi Muttalip keser Tripaesthetic dr muhammet özgehan Hlc saç ekimi merkezi Konhair Bu merkezler hakkında bilgi sahibi olan veya deneyimlemiş olan var mı? Fiyatları hakkında bilgi verebilir misiniz? Ayrıca, bu konuda bir anket de oluşturdum, oylarsanız çok sevinirim. Yorumlarınız için şimdiden teşekkürler..Daha Az Göster

Merhaba arkadaşlar, birçoğumuz saç dökülmesi ve kel kalma konusunda endişe duyuyoruz. Peki, gelecekte kel kalıp kalmayacağımızı nasıl anlayabiliriz? İşte bazı yaygın belirtiler: 1. Günlük Saç Kaybı: Günde 50-100 arası saç teli dökülmesi normaldir. Ancak bu sayının üzerinde bir kayıp yaşıyorsanız, bu durum dikkate alınmalıdır. 2. Saç Çizgisinde Çekilme: Saç çizginizin özellikle şakaklardan geriye doğru çekildiğini fark ediyorsanız, bu kel kalma belirtisi olabilir. 3. Tepe Bölgesinde İncelme: Saçınızın tepe bölgesinde incelme başladıysa, bu da kel kalmanın işaretlerinden biridir. 4. Saç Derisini Görebilme: Saçınızı tararken veya aynaya baktığınızda saç derinizi daha fazla görebiliyorsanız, bu durum dökülmenin arttığının göstergesi olabilir. 5. Fotoğraflarda Fark Edilen İncelme: Zaman içinde çekilen fotoğraflarda saç yoğunluğunuzda azalma fark ediyorsanız, bu durum ilerleyen kel kalma sürecinin bir işareti olabilir. 6. Dermatolog Teşhisi: Bir dermatolog tarafından saç dökülmesi veya kel kalma teşhisi konulmuşsa, bu durum kesin bir belirtidir. Bu belirtilerden herhangi birini yaşıyorsanız, bir dermatolog ile görüşmek ve erken teşhis ile müdahale etmek önemlidir. Unutmayın, erken teşhis saç sağlığınızı korumanız için büyük önem taşır.Daha Az Göster

Arkadaşlar bu 2 tableti viapecia pro-biotin plus ve proscar tablet bu ikisini aynı anda kullabilir miyim bir sorun olur mu? Birde xpecia mı daha iyidir viapecia tablet mi? Viapecia Pro-Biotin Plus tablet içeriğindeki bileşenler ve faydaları aşağıya yazdım. bu tableti kullananlar varsa yorumlarını yazabilir mi? Bu ürün saç ve tırnak sağlığını desteklemek için çeşitli vitaminler ve mineraller içeren bir takviye edici gıdadır. İçeriğindeki başlıca etken maddeler şunlardır: - Vitamin C: 60 mg - Vitamin B3 (Nikotinamid): 30 mg - Vitamin B5 (D-pantotenatkalsiyum): 30 mg - Vitamin E (D-alfa-tokoferil asetat): 12 mg - Biotin: 5000 µg - Folik Asit: 400 µg - Vitamin B12 (Metilkobalamin): 22 µg Ayrıca, çinko, manganez, bakır ve selenyum gibi mineraller ile at kuyruğu ekstresi, cüce palmiye ekstresi (Saw Palmetto), epimedyum ekstresi ve diğer bileşenler de bulunmaktadır. Bu içerikler, saç ve tırnak sağlığını destekleyici özelliklere sahip olabilir. Kullanım şekli olarak, 11 yaş ve üzeri yetişkinler için günde 1 kapsülün, tercihen yemeklerden önce 1 bardak su ile tüketilmesi tavsiye edilmektedir. https://www.trendyol.com/viapecia/viapecia-pro-biotin-plus-sac-dokulmesi-tirnak-kirilmasi-cuce-palmiyesi-azgin-teke-otu-30-tablet-p-338582572Daha Az Göster